7 Mart 2010 Pazar

Johnny Depp Filmleri (1996-2002)

Donnie Brasco
Yönetmen: Mike Newell
Yazar: Joseph D. Pistone & Richard Woodley (kitap), Paul Attanasio (senaryo)
Oyuncular: Al Pacino, Johnny Depp, Michael Madsen
Tür: Suç|Dram|Gerilim
Yapım yılı: 1997
IMDB Puanı: 7.7/10
Benim Puanım: 7.5/10

1970'lerde geçen Donnie Brasco'da, FBI ajanı Joe Pistone (Depp), kimliğini değiştirerek New York'taki bir mafyanın içine sızar. Donnie Brasco ismini kullanır ve mafya üyelerinden Benjamin 'Lefty' Ruggiero (Pacino) ile dostluk kurar. Zaman geçtikçe, Pistone kendini mafyaya ait hissetmeye, Lefty başta olmak üzere mafyadaki arkadaşlarına gitgide daha çok değer vermeye başlar. Lefty korkunç bir adamdır, ama Joe onu sevmeye başlamıştır işte. Evlidir, çocukludur, ama o kadar uzun zamandır evinden uzaktadır ki, karısı boşanmak ister bir süre sonra. Gerektiği gibi FBI'ya günlük olarak rapor vermeyi bırakınca, üstleri operasyonu sonlandırmaya karar verirler.

Donnie Brasco gerçek bir öyküye dayanıyor: Joseph D. Pistone ve Richard Woodley "My Undercover Life in the Mafia" (Mafyadaki Gizli Hayatım) isimli bir kitap yazmışlar, film de ondan uyarlanmış. Böyle bir filmden bekleyeceğiniz şiddet, kan, aksiyon sahneleri, patlayan silahlar yok Donnie Brasco'da. Bir gangster filmi olmasına karşın karakter gelişimi ve iyi bir hikayeyi temel alıyor. Al Pacino, Johnny Depp, mafyanın liderini canlandıran Michael Madsen, Pistone'un eşini canlandıran Anne Heche, hepsi çok başarılı. Eğer mafya filmlerini seviyorsanız, Donnie Brasco mutlaka izlemeniz gereken filmler arasında.

Yönetmen: Johnny Depp
Yazar: Johnny Depp, Paul McCudden & D.P. Depp (senaryo), Gregory McDonald (roman)
Oyuncular: Johnny Depp, Elpidia Carrillo, Marlon Brando
Tür: Dram
Yapım yılı: 1997
IMDB Puanı: 6.3/10
Benim Puanım: 5/10

Hapisten yeni çıkmış, işsiz, şanssız, yoksul bir kızılderili (Depp), dünyaya sunacağı hiçbir şeyin kalmadığını düşünmektedir. Bir snuff filmin yıldızı olması -yani işkence edilerek kamera önünde öldürülmesi- teklif edildiğinde, karısına ve çocuklarına bırakılacak olan 50 bin dolar karşılığı kabul eder bu teklifi.

Şimdi bu konu hiç de fena değil gibi. Üstelik Depp'in ilk yönetmenlik denemesi. Müzikleri Iggy Pop yapmış, Marlon Brando azıcık da olsa görünüyor falan. Tüm bunlar birleştiğinde iyi bir film çıkarmalıydı ortaya, ama bana göre The Brave, ortalama mı ortalama bir film. (Aslında kötü film olmaya da çok yakın duruyor ama işte, yukarıda saydıklarımdan sonra kötü demeye dilim varmıyor) Nitekim Depp de, film acayip kötü eleştiriler alınca Cannes'da, dağıtımcılara vermemiş filmi ABD'de, gösterime sokmamış. Gereksiz uzunlukta, inanılmaz ağır bir tempoda ilerleyen (ya da ilerlemeyen), söylemek istediklerini söyleyemeyen, çok zayıf bir film The Brave.

Depp, ikinci yönetmenliğini yapmaya hazırlanıyor şu günlerde. Keith Richards'ın hayatını belgeselleştirecekmiş, The Brave günlerine oranla olgunlaştığını söylüyormuş. Hadi bakalım.

Yönetmen: Terry Gilliam
Yazar: Hunter S. Thompson (roman), Terry Gilliam (senaryo)
Oyuncular: Johnny Depp, Benicio Del Toro, Tobey Maguire
Tür: Komedi|Dram|Fantastik
Yapım yılı: 1998
IMDB Puanı: 7.6/10
Benim Puanım: 7.5/10

Hunter S. Thompson'ın, aynı isimli romanının uyarlaması. Bir gazeteci (Del Toro) ve onun psikopat avukatının (Depp) Amerikan Rüyası arayışını anlatır film. 1971'de Vegas'taki bir yarışı haber yapmaları için bir derginin verdiği avansı çok büyük miktarda uyuşturucu almaya harcayan ikilinin kafaları, tüm yolculuk boyunca çok yükseklerdedir. Muhabirler, polisler, kumarbazlar, yarışçılar ve otostopçularla karşılaşır, tüm bu süre boyunca Amerikan Rüyasını arar ve onun yerine deliliğe giden komik serüvenler, korku ve dehşet bulurlar. Terry Gilliam'ın yönetmenliği ve Depp'in olağanüstü oyunculuğuyla bu film sürreal bir yolculuk, sosyo-politik bir akşamdan kalma hali (!); idealizmin ve umudun yitirilişinin resmi, uyuşturucu triplerini anlatmakla kalmayan, gösteren bir renk şöleni.

Yönetmen: Rand Ravich
Yazar: Rand Ravich
Oyuncular: Johnny Depp, Charlize Theron, Clea DuVall
Tür: Korku|Bilim Kurgu|Gerilim
Yapım yılı: 1999
IMDB Puanı: 4.9/10
Benim Puanım: 6.3/10

Spencer Armacoust isimli astronot, uzayda bir görevdeyken bir şeyler ters gider, bir patlama olur ve NASA iki dakikalığına irtibatı kaybeder, fakat çok geçmeden bağlantı tekrar kurulur. Evine döndüğünde, arkadaşlarına ve tanıdıklarına göre kendisinde hiçbir değişiklik yoktur, ama karısı onu çok farklı bulur. Çok geçmeden anlaşılır ki astronotumuz aynı değildir. Hamile kalan kafası karışmış eş, içinde büyüyen canların bu dünyaya ait olmadığını hissetmeye başlar.

Bir Contact ve Rosemary's Baby güzellemesi The Astronaut's Wife. Bundan dolayı mı, yoksa görece cheesy hikayesinden dolayı mı bilemeyeceğim, yerden yere vuruldu eleştirmenlerce. Bense gayet hoş bir film olduğunu düşünüyorum şahsen -tabii beklentiye dayanıyor olay. Çerezlik, gerilim türünde bu film, bir de TV filmi tabii (değilse bile ben o muameleyi yaptım). Eğer böyle düşünür, kafanızı yormadan, dikkatinizi çok da vermeden hafif gerilmek istediğiniz bir gün evde izlerseniz, hoş gelebilir gayet.

Yönetmen: Roman Polanski
Yazar: Roman Polanski (senaryo), Arturo Pérez-Reverte (roman)
Oyuncular: Johnny Depp, Emmanuelle Seigner, Lena Olin
Tür: Dram|Fantastik|Gizem|Korku|Gerilim
Yapım yılı: 1999
IMDB Puanı: 6.6/10
Benim Puanım: 7.6/10

Dean Corso'nun mesleği, nadir bulunan değerli kitapları bulup, zengin koleksiyonculara ulaştırmaktır. Corso'nun müşterilerinden biri olan ünlü kitap koleksiyoncusu Balkan, elindeki bir kitabın özgünlüğünü tasdik etmesini ve diğer iki nüshayı bulmasını ister Corso'dan (şeytanın yazdığı rivayet edilen bu kitabın sadece üç kopyası olup, bu üç kopya da dünyanın değişik yerlerine dağılmıştır). The Nine Gates of the Kingdom of Shadows isimli bu kitapta yer alan dokuz işaretin doğru deşifresinin sahibine inanılmaz bir güç vereceği söylenmektedir. Corso böylece Avrupa'da bir kitabın peşinde sürüklenmeye başlar; bu arada kitaptaki şifrelerle ilgili gizemli ölümler yaşanmakta, Corso da gitgide daha karanlık bir yola girmektedir.

Görsel zenginliklerle ve çok etkileyici karanlık bir havayla dolu The Ninth Gate, bir adventure oyunu oynuyor hissine kapılıyorsunuz izlerken. Ama ne kadar umut verici başlasa da, pek çok kişi için yavan bir film olmaktan öteye gidemediğine eminim. Hele hele bir aksiyon filmi bekleyenler, yavaş tempolu bir psikolojik gerilime dayanamayanlar sonunu getiremeyebilirler bu filmin. Verdiğim 7.6 puanın büyük kısmı her şeyi açıkça seyircinin gözüne sokmak yerine ortaya biraz sembol atıp seyircinin düşünmesini bekleyen filmleri sevmemle, Emmanuelle Seigner, Lena Olin ve Johnny Depp'in her birinin ayrı ayrı hastası olmamla, Polanski'nin tarzına ve filmin genel havasına duyduğum hayranlıkla ve adventure oyunları çok seviyor olmamla alakalı, fazla kişisel yani. Yönetmen mi aceleci davranmış, konu mu iyi işlenememiş, nedir bilmiyorum ama, eksik kalan bir şeyler var.

Lucifer'ın kendine 9. kapıdan geçip krallığına onunla gelecek bir eş bulma çabasıyla ilgili bir aşk hikayesi olarak görüyorum bu filmi.

Yönetmen: Tim Burton
Yazar: Andrew Kevin Walker (senaryo), Washington Irving (öykü)
Oyuncular: Johnny Depp, Christina Ricci, Miranda Richardson
Tür: Korku|Gerilim
Yapım yılı: 1999
IMDB Puanı: 7.5/10
Benim Puanım: 8/10

Ichabod Crane'e Sleepy Hollow kasabasında gerçekleşen seri cinayetleri çözme ve suçluyu yakalama görevi verilir. Crane kasabadaki araştırması boyunca Kafasız Süvari efsanesiyle karşılaşır, ama hikayelerin gerçekliğine inanmaz, ne de olsa o bir "bilim adamı"dır. Atlı Süvari dedektifimizin gözlerinin önünde kasabanın yaşlılarından birinin kafasını kopardığındaysa, Crane'e efsanenin köklerini araştırmak ve süvariyi mezarına göndermenin yolunu bulmak kalır.

Oscar almış filmdeki oyunculuklar, bilmem söylememe gerek var mı, muhteşem. Depp'in anti-kahraman Ichabod Crane yorumu evlere şenlik. Kostümler, Sleepy Hollow'un karanlık havası, filmin müzikleri, özel efektler, karakterizasyon şahane. Bir adet Johnny Depp: tamam. Karanlık, gotik bir atmosfer: tamam. Hepsi birbirinden ilginç ve eksantrik karakterler: tamam. Büyüleyici bir dünyada geçen korkunç bir masal: o da tamam. Eh, buyrun size bir Tim Burton filmi.

Yönetmen: Lasse Hallström
Yazar: Robert Nelson Jacobs (senaryo), Joanne Harris (roman)
Oyuncular: Juliette Binoche, Alfred Molina, Peter Stormare, Johnny Depp
Tür: Komedi|Dram|Gizem|Romantik
Yapım yılı: 2000
IMDB Puanı: 7.3/10
Benim Puanım: 7/10

Yıl 1960, yer Fransa'da küçük bir kasaba. (Ama bu kasabanın Fransız sakinleri İngilizce konuşuyor, öhöm, neyse) Film, Vianne Rocher ve kızının bu kasabaya taşınıp bir çikolatacı dükkanı açmasıyla başlar. Geleneksel ve tutucu kasaba halkı Vianne'i kabullenemez ve dükkanı kapattırmak için elinden geleni ardına koymaz, ne de olsa Vianne bir kocası olmayan, kiliseye gitmeyi reddeden, lafını kimseden esirgemeyen ve kendini ezdirmeyen, "farklı" bir kadındır. Çok geçmeden sıcak mı sıcak kişiliği ve olağanüstü çikolataları pek çok kasabalının kalbini çalar. Gezgin Roux (Depp) bu noktada devreye girer ve o da Vianne'in kalbini çalar. Ama kasabalılar kendilerinden farklı olanı kabullenmek konusunda pek başarılı değillerdir, Vianne'e gösterdikleri anlayışı Depp ve arkadaşlarına göstermeyecektir. Chocolat fazla tahmin edilebilir olsa da sıcak, şirin bir film.

Yönetmen: Sally Potter
Yazar: Sally Potter
Oyuncular: Christina Ricci, Cate Blanchett, Johnny Depp
Tür: Dram|Romantik|Savaş
Yapım yılı: 2000
IMDB Puanı: 6/10
Benim Puanım: 6.2/10

Rusya'daki bir Yahudi köyünde yaşayan Oleg Yankovsky, 20'lerin sonunda Amerika'ya göç etmeye karar verir, fakat küçük kızını arkasında bırakmak zorunda kalır; planı, kızını yanına Amerika'ya yerleştikten sonra aldırmaktır. Yankovsky köyünü terk ettikten sonra Naziler köyü işgal eder, küçük kızı da akrabalarıyla İngiltere'ye kaçar. Bir İngiliz ailesi tarafından evlat edinilir, kendisine Suzie adı verilir, sevgiyle büyütülür falan. Okulu bitirince Paris'e giden bu kızımız (ki Ricci canlandırmakta kendisini) orada bir gece kulübünde çalışmaya başlar, bu arada Cesar isimli bir çingeneyle (Depp) birlikte olmaya başlar, bir de koca avcısı bir arkadaş edinir kendine Lola isminde (Blanchett ki şahane oynuyor bana kalırsa). Kendini hiçbir yere ait hissedemeyen Suzie ancak şarkı söylerken mutlu olmaktadır -babasından geçmiştir ona bu. Naziler Paris'e girince çingene kralını bırakıp kaçmak zorunda kalır, bu arada babasını da aramaktadır... Müzik, sinematografi, sanat yönetimi ve oyunculukların büyük bölümü fevkalade, fakat yeteri kadar güçlü bir senaryosu, başarılı bir kurgusu yok The Man Who Cried'ın. Yine de ağlayan bir Johnny Depp için (tek bir sahnede o da) değebilir.

Yönetmen: Ted Demme
Yazar: David McKenna (senaryo), Bruce Porter (kitap)
Oyuncular: Johnny Depp, Ray Liotta, Penélope Cruz
Tür: Biyografi|Suç|Dram
Yapım yılı: 2001
IMDB Puanı: 7.4/10
Benim Puanım: 7/10

George Jung, 1950'lerde, ekonomik olarak iki yakayı biraraya getirmeyu zor başaran bir ailede büyür. Anne dırdırcıdır, baba başarısızdır, vs. Aile en sonunda iflas eder, bundan çok etkilenen Jung, hayatı boyunca finansal olarak güçlük çekmeyeceğine yemin eder. Marihuana ticareti yapmaya başlar, 60'larda Kaliforniya'da turnayı gözünden vurur, ama ardından hapis gelir -orada da kokain pazarını keşfeder. Hapisten çıkar çıkmaz kokain işine girişir ve 70'lerde, ABD'nin kokain pazarının çok büyük bir kısmını kapar.

Blow abartıldığı kadar başarılı olmasa da etkileyici bir film, eğer George Jung'ı ve kokainin ABD'de nasıl popüler olduğunu merak ediyorsanız, izlemeniz gerek.

Yönetmen: Albert Hughes, Allen Hughes
Yazar: Terry Hayes, Rafael Yglesias (senaryo), Alan Moore, Eddie Campbell (çizgiroman)
Oyuncular: Johnny Depp, Heather Graham, Ian Holm
Tür: Biyografi|Suç|Korku|Gizem|Gerilim
Yapım yılı: 2001
IMDB Puanı: 6.8/10
Benim Puanım: 7.4/10

Tarihin en korkunç seri katili Jack the Ripper efsanesinin bir uyarlaması olan From Hell, vahşi cinayetlerin işlendiği 1888 Londra'sında geçer. Geceleri birisi fahişeleri arka sokaklarda kıstırmakta, onları öldürdükten sonra iç organlarını boşaltıp cesetlerini bırakmaktadır. Kanıtlar, katilin tıp eğitimi aldığına işaret eder, ama eğitimli, asil bir adamın böyle bir şey yapabileceğine inanmaz çoğu insan. Scotland Yard müfettişi Frederick Abberline ve yardımcısı bu korkunç cinayetleri araştırmaya girişir. Apsent içtiğinde bir takım imgelemler gören afyon bağımlısı Abberline'e soruşturma boyunca psişik yetenekleri yardım eder.

Filme Victoria dönemi Londra'sının en ince detayına kadar yansıtıldığı gotik bir hava hakim. Depp'in İngiliz aksanı kusursuz olmasa da sırıtmıyor. Gerçekleri çarpıttı diye bir takım eleştiriler aldı From Hell, ama bana çok saçma geliyor bu, sonuçta günümüzde kimse Karındeşen Jack'in kim olduğundan emin değil, bu da bir belgesel olmadığına, bir film olduğuna göre, hikayeyi ilginç kılmak için bir efsaneyi alıp istediği gibi yorumlamasına bir itirazım yok benim. Oyunculuklar (belki bir tek Graham'inki hariç), filmin hikayesi, görselliği, cinayetleri yansıtış şekli, tüm havaya hakim olan vahşilik ve melankoli, hepsi çok başarılı.

Ayrıca bkz:
Johnny Depp Filmleri (1984-1995)
Johnny Depp Filmleri (2003-2010)

6 yorumcuk:

wimparella dedi ki...

her filmde bu kadar farklı tip ve karakterle çıkmayı başarabilen başka bir adam daha tanımıyorum ben helal olsun

enginfirol dedi ki...

İfadelerinin her biri başka bir karaktere büründüğünü hissettiriyor. Kıskanılacak bir aktör. Maşallah:)

Yoğurt. dedi ki...

Sleepy Hallow'la Chocolate ne güzel filmlerdi! Johnny Depp her farklı rolün altından başarıyla kalkan ve de gerçekten de mükemmel filmlerde oynayan bir aktör, bu nesil için gerçekten de tek, çok özel bir oyuncu. O nedenle güzel bir proje, filmleri de çok güzel anlatmışsınız, izlemediklerim için çok işime yarayacak.

Bay Kavun dedi ki...

İlk yazıdaki filmlerin aksine burada sergilenen filmlerin büyük kısmından bihaberim, yaşlı hissettim kendimi birden. Sleepy Hollow ve Fear and Loathing in Las Vegas'ı çok severim. Blow'u yarım yamalak izlemiş, pek beğenememiştim, ama izleme şartlarımın da etkisi olabilir. Kalan 7 filmi bilmiyorum, ama yazdıklarınızı okuduktan sonra From Hell ve The Ninth Gate'i hemen alıp izleyeceğim.

Çavlan dedi ki...

wimparella, ala, yoğurt, hepinize katılıyorum valla :) kendi neslinin en iyi oyuncusu depp. kavun bey, chocolat'la donnie brasco'yu da izleyin!

so far so good so what dedi ki...

filmlerden alınmış görüntülere bakıyorum da aman allahım diyorum yani,bu kadar mı farklı olur bir insan. evet saçının rengi biçimi,sakalı değişiyor ama sadece o değil ki. konuşması,bakışları,mimikleri... gerçekten çok büyük bir oyuncudan sözediyoruz burda. bir de kızların sevgilisi olunca o kişi,bu yazı serisini müthiş yararlı bulduğumu belirtmek isterim :))

eski filmlerini hemen hemen hiçbirini bilmiyorum o yüzden ilk yazıya yorum bırakmadım,bunda da bildiğim çok az film var -ama adamın son 10 yıldaki filmlerini hatmetmişim niyeyse. from hell,blow,chocolat burdan bildiklerim ama sadece chocolat'ı baştan sona adam gibi izledim. her johnny filmi gibi güzeldi :)