2 Kasım 2009 Pazartesi

District 9: Lazer tüfekleri, Afrika ve garip bıyıklı bir adam

Hmmmmm, ben güzel film izledim. Evet, uzun süre sonra bunu demek mutluluk verici, güzel film izledim ben. Tamam abartı oldu, yakın zamanda yine güzel film izlemiştim, REC olsun, Inglourious Basterds olsun.. Yine de izlenen film sayısını beğenilen film sayısına oranla çok yüksek olunca insan böyle durumları vurgulamak istiyor tabi.

Hayır yani, hiçbir şeyi beğenmeyen adam olsam neyse, ama sanırım çoğu filmin yapmaya çalıştığı şeyi (karakter gelişimi ve senaryonun derinleşmesi) kaliteli dizilerin ellerindeki zaman avantajını da kullanarak daha iyi yaptığını düşünmeye başladığımdan beri, film yönetmeni/senaristi olsaydım sinemanın sınırları dahilinde daha başarılı olacak şeyler yapmak isterdim diye düşünüyorum.

District 9 da bu açıdan sinemaya yakışan bir şey.. eeöö ...eser olmuş. Hani biri sorar, “e iyi de konusu ne diye?” siz de anlatırsınız, karşıdaki de “hııı neyse” falan der, burun kıvırır, oysa film süperdir.. hmm neyse. Bazen de filmin konusunu arkadaşınız anlatır da anlatır, “vay anasını satayım” dersiniz, sonra gidince film tırt çıkar.. Arkadaşlık mevhumu zor bir şey canım. Neyse, sözün özü sinema denen meret kelimelerle anlatılmak için yapılmıyor sonuçta. İzlenilmesi lazım District 9’ın.

District 9 gereksiz karakterlerle ve onların yan hikayeleriyle bizi boğmak yerine çota diye dalıyor olaya. “Karmaşık senaryo yaratıcam” kasıntısına kapılmadan, saçmasapan ve hiç ilgilenmeyeceğimiz detaylara inmek yerine, güzel tek bir çizgi üstünde çeşitli twistlerle hoş bir şekilde ilerliyor. Ortam güzel, aksiyon güzel, uzaylılar hoş, karakterler pek şahane, senaryo da cillop.


– Veysel abi, filmi spoiler vermeden anlatan screenshot neden bulamıyorum abi?
– Ne diyon olm?

Son olarak yakışıklı kumral pis sakallı kaslı başrol oyuncusu var ya.. Bu filmde yok işte o. Hehe. Süper bir karakterle karşı karşıyayız, adam bıyıklı mıyıklı, Türk gibi. Bir de uzaylıya taş ataydı, pek mutlu olacağdık ailecenek ama..

0 yorumcuk: