26 Mayıs 2011 Perşembe

The Tiny Bang Story


Tiny Gezegeni'nde, hayali bir dünyada geçen bu indie oyun piyasaya çıkalı çok kısa süre oldu. (İlk kez bir oyunu satışa çıktıktan üç yıl sonra incelemek yerine güncel olarak yazacağım burada, heyecanlıyım!) Bir meteor çarpınca bu güzel mi güzel, kırılgan mı kırılgan dünya parçalara ayrılıyor. Bizim görevimiz bu minik dünyayı orası senin burası benim dolaşarak, dünyayı baştan kurmamıza yardımcı olacak makinaları birleştirip çalıştırmak ve bir jigsaw-puzzle'ı haline dönüşen gezegenin parçalarını gerisingeri toplamak suretiyle bu dünyanın sessiz sakinleri kurtarmak.

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Elling

Yönetmen: Petter Næss
Yazar: Ingvar Ambjørnsen (roman), Axel Hellstenius & Larry Stuckey (uyarlama)
Oyuncular: Per Christian Ellefsen, Sven Nordin, Marit Pia Jacobsen
Tür: Komedi|Dram
Yapım yılı: 2001
Süre: 89 dk.
Ülke: Norveç
Dil: Norveçce
IMDb Puanı: 7.6/10
Metacritic puanı: 70/100
Rotten Tomatoes puanı: 84/100
Benim puanım: 7.5/10

Orta yaşlı, anksiyeteden muzdarip nevrotik Elling, ömrü boyunca annesiyle yaşamıştır. İnsanların arasında nasıl olunacağını, tek başına nasıl yaşanacağını bilmez - markete kadar gitmek, kıtaları yayan aşmak gibi bir şeydir onun için. 40 yıl boyunca kendisine kalkan olmuş ve onu dış dünyadan 'korumuş' olan annesi ölünce yetkililere haber vermeyen, annesinin cesediyle birlikte günlerce evden çıkmadan kendini bir dolaba kapatan Elling, bu şekilde bulununca bir psikiyatri kliniğine yerleştirilir. Orada iriyarı ama hassas bir devle, 40'larındaki cinsellik takıntılı bakir Kjell Bjarne ile oda arkadaşı olur ve ikili, alışılmadık bir dostluk geliştirir.

İki yıl sonra doktorlarının Elling ve Kjell Bjarne'nin kendi ayakları üzerinde duracak duruma geldiklerine karar vermesiyle ikili Oslo'da, parasını Norveç hükümetinin ödediği tatlı, küçük bir apartman dairesinde oturmaya hak kazanır. Sosyal görevli Frank onları gözlemleyecek, eğer kendi başlarına yaşayamadıklarına kanaat getirirse de onları kliniğe geri gönderecektir. Başlarda, köşedeki kafeye yürümek ya da çalan telefona cevap vermek bile çok zordur onlar için, ama Kjell Bjarne ve Elling zamanla sadece dış dünyada sağ kalmayı başarmakla kalmaz, olağandışı yerlerden doğan olağandışı arkadaşlıklar kurar ve topluma ayak uydurmak için son derece ilginç yollar bulurlar.

15 Mayıs 2011 Pazar

Unknown

Yönetmen: Jaume Collet-Serra
Yazar: Oliver Butcher & Stephen Cornwell (senaryo), Didier Van Cauwelaert (roman)
Oyuncular: Liam Neeson, Diane Kruger, January Jones
Tür: Aksiyon|Dram|Gizem
Yapım yılı: 2011
Süre: 113 dk.
Ülke: ABD
IMDb Puanı: 7.2/10
Metacritic puanı: 56/100
Çavlan'ın puanı: 6/10
Umut'un puanı: 7/10

Karısıyla beraber bir konferansa katılmak için Berlin'e gelen Amerikalı Doktor Martin Harris (Liam Neeson), otele girmek üzereyken evrak çantasını ve pasaportunu havaalanında unuttuğunu fark eder ve bir taksiye atlayıp havaalanına doğru gerisingeri yola koyulur, o arada oluşan karışılıkta da resepsiyona çoktan varmış olan karısına ne yaptığını açıklayacak fırsat bulamaz. Kadına telefonla ulaşmaya çalışırken bindiği taksi bir kaza yapar ve nehre uçar, kahramanımız da bir süre nehrin dibinde oksijensiz kalır. Derken taksinin şoförü genç Boşnak kız (Diane Kruger) Martin'i çekip kurtarır, bir de kalp masajı yapar ve ortadan kaybolur. Martin dört gün boyunca hastanede komada kalır, üzerinden kimlik çıkmadığı için de karısına haber verilemez.

Kendine gelir gelmez karısını bulmak üzere otele dönen Martin çok tuhaf bir sahneyle karşılaşır: Otel personelinden karısına kadar kimse onu tanımamaktadır, üstelik karısının kolunda Dr. Martin Harris olduğunu iddia eden ve bunu kanıtlayacak belgeleri de olan bir başka adam vardır. Tam yaşadığı beyin sarsıntısı nedeniyle anılarından ve kimliğinden şüphe etmeye başlayacakken peşinde onu öldürmeye çalışan birilerinin olduğunu fark eden kahramanımız hemencecik bunun kendisine kurulmuş sıradışı bir komplo olduğuna ikna olur ve kim olduğunu dünyaya kanıtlamaya girişir. Bu zorlu yolculukta yanındaki tek kişi, kaza yapan taksinin güzel şoförü Gina olacaktır.

12 Mayıs 2011 Perşembe

Tillsammans

–Bu yazıya perşembe günü bırakılan yorumlar Blogger kafayı yediği sırada uçup gitti, geri gelecek gibi de görünmüyor. Yorumları silinenlerden özür dileriz.–

(Together)
Yönetmen: Lukas Moodysson
Yazar: Lukas Moodysson
Oyuncular: Lisa Lindgren, Michael Nyqvist, Emma Samuelsson
Tür: Dram|Komedi
Yapım yılı: 2000
Süre: 106 dk.
Ülke: İsveç|Danimarka|İtalya
Dil: İsveççe
IMDb Puanı: 7.4/10
Metacritic puanı: 84/100
Benim puanım: 7/10

Stokholm'de bir komünde yaşayan bir grup yetişkinin (ve onların çocuklarının) hayatının bir dönemine bakış atıyor Tillsammans. Bu bir grup insanın tek istediği ideallerine göre yaşamak, ama tipik insan doğasının onları realizm taraflarına çekip uzlaşmaya ve yozlaşmaya zorlaması çok zaman almıyor. Tillsammans, İsveçli yönetmen Lukas Moodysson'un 2000 yapımı filmi. Moodysson'u en yeni filmi Mammoth, bol ödüllü Lilya 4-Ever, benim sıkıntıdan sonunu getiremediğim Ett Hål i Mitt Hjärta (A Hole in My Heart) ya da hafif, iyimser havasıyla Tillsammans'a Lilya 4-Ever'dan çok daha fazla benzeyen Fucking Åmål (Show Me Love) filmlerinden tanıyor olabilirsiniz. Kendi adıma Tillsammans'ı Fucking Åmål ya da Lilya 4-Ever kadar etkileyici bulmadım, ama eğlenceli geçecek bir buçuk saat vaat eden, iyi bir film olduğunu düşünüyorum. Hele İsveç gibi pek fazla izleme imkanı bulamadığımız değişik bir ülkenin sinemasından bir örnek görmek istiyorsanız harcayacağınız zamanına kesinlikle değer.

6 Mayıs 2011 Cuma

Suç

Ferdinand von Schirach, Berlin'de yaşayan bir ceza avukatı. Kitabın önsözünde, savunmasını yaptığı insanların, "katillerin, torbacıların, banka soyguncularının ve fahişelerin" hikayelerini yazdığını söyüyor. "Hepsinin kendi hikayesi var ve onlar bizden çok da farklı değil. Ömrümüz boyunca incecik bir buz tabakasının üzerinde dans ediyoruz, buzun altı soğuk ve insan çabucak ölüyor. Buz bazılarını taşımıyor, onlar suyun içine düşüyor. Benim ilgimi çeken tam da bu an. Şanslıysak, buz kırılmıyor ve biz dans etmeye devam ediyoruz. Şanslıysak." (Önsözden)

Kimlerin avukatlığını üstlenmemiş ki von Schirach: Hayatının son 23 yılını aynı arkeoloji müzesinin aynı odacığında geçiren, dışarıdan son derece alelade görünse de yıllardır sokaktaki insanların ayaklarına sarı raptiyeler batırıp bu anları fotoğraflamak gibi pek de alelade olmayan bir hobiye sahip müze bekçisi; fahişelik yapmak zorunda kalan Doğu Avrupalı bir kadınla birlikte olurken kalp krizi geçirerek ölen müşterisinin cesedini birlikte yaşadıkları evde bulan ve sevgilisinin başının derde girmemesi için cesedi parçalara ayırıp gömen erkek arkadaş; hem kısa, hem uzun süreli belleğini yitiren, sadece hayatının son on dakikasında olanları hatırlayan ve kendisine kardeşi gibi değil, tanımadığı güzel bir kadın gibi bakan ağabeyini, onu serbest bırakmak için zehirleyerek öldüren genç bir çellist kadın; metroda kendisine nedensizce saldıran iki neo-naziyi çıplak elleriyle, hiçbir silah kullanmadan büyük bir soğukkanlılıkla öldüren, gözaltına alındıktan sonra olay hakkında konuşmayı da, kimliğini açıklamayı da reddeden gizemli adam; kızarkadaşıyla yatakta keyifli keyifli uzanırken birden onu sırtından bıçaklayan, bunu da avukatımıza sonradan "onu o kadar çok seviyordum, sırtı da o kadar lezzetli görünüyordu ki, yemek istedim" diye açıklayan üniversite öğrencisi; bir gün kendini kaybedip, yaşamı boyunca kendisini ezmiş karısının kafasını koparan yaşlı, emekli, herkes tarafından sevilen sessiz sakin bir doktor ve daha kimler kimler...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Redemption Island: A Mystery Package

(Survivor 22.5-22.11)

Yaklaşık bir buçuk sene önce Kediler ve Kitaplar’ın açılmasından bu yana yazısız geçen en uzun dönemimizi yaşadık sanırım. 2 haftadır baharın (Ankara için konuşursak bahara denk gelen ama özellik olarak hiçbir mevsime benzemeyen garip havaların) etkisiyle burayı biraz boşladık.

Şimdi de yazacağım şeyin büyük bir kitleye hitap etmeyeceğini biliyorum ama yapacak bir şey yok. Bahar gelmiş, gönül yayları gevşemiş bir kere. İnsanlar sevdikleri konularda geyik yapacağı zaman arkadaşıyla buluşur, kafeye/kahvehaneye gider ya, Survivor söz konusu olduğunda böyle bir şey yapabilmemiz mümkün değil tabii ki, haliyle çok az izleyen var. Bizim gibi Survivor sevenleri bulmuşken fantastik geçen bu sezonun şu ana kadar olan kısmını değerlendirmesek olmazdı yani. Mazur görün :)