Yazar: Ingvar Ambjørnsen (roman), Axel Hellstenius & Larry Stuckey (uyarlama)
Oyuncular: Per Christian Ellefsen, Sven Nordin, Marit Pia Jacobsen
Tür: Komedi|Dram
Yapım yılı: 2001
Süre: 89 dk.
Ülke: Norveç
Dil: Norveçce
IMDb Puanı: 7.6/10
Metacritic puanı: 70/100
Rotten Tomatoes puanı: 84/100
Benim puanım: 7.5/10
Orta yaşlı, anksiyeteden muzdarip nevrotik Elling, ömrü boyunca annesiyle yaşamıştır. İnsanların arasında nasıl olunacağını, tek başına nasıl yaşanacağını bilmez - markete kadar gitmek, kıtaları yayan aşmak gibi bir şeydir onun için. 40 yıl boyunca kendisine kalkan olmuş ve onu dış dünyadan 'korumuş' olan annesi ölünce yetkililere haber vermeyen, annesinin cesediyle birlikte günlerce evden çıkmadan kendini bir dolaba kapatan Elling, bu şekilde bulununca bir psikiyatri kliniğine yerleştirilir. Orada iriyarı ama hassas bir devle, 40'larındaki cinsellik takıntılı bakir Kjell Bjarne ile oda arkadaşı olur ve ikili, alışılmadık bir dostluk geliştirir.
İki yıl sonra doktorlarının Elling ve Kjell Bjarne'nin kendi ayakları üzerinde duracak duruma geldiklerine karar vermesiyle ikili Oslo'da, parasını Norveç hükümetinin ödediği tatlı, küçük bir apartman dairesinde oturmaya hak kazanır. Sosyal görevli Frank onları gözlemleyecek, eğer kendi başlarına yaşayamadıklarına kanaat getirirse de onları kliniğe geri gönderecektir. Başlarda, köşedeki kafeye yürümek ya da çalan telefona cevap vermek bile çok zordur onlar için, ama Kjell Bjarne ve Elling zamanla sadece dış dünyada sağ kalmayı başarmakla kalmaz, olağandışı yerlerden doğan olağandışı arkadaşlıklar kurar ve topluma ayak uydurmak için son derece ilginç yollar bulurlar.
Çocukluğumda beni (ve sanırım benim jenerasyonumdan pek çok kişiyi daha) çok etkilemiş Beyaz Zenciler'in yazarı Ingvar Ambjornsen'in bir başka romanının uyarlaması Elling. Aslında ilk olarak tiyatroya uyarlanmış, filmdeki iki başrol tiyatro oyununda da aynı rolleri oynayan oyuncular tarafından canlandırılmış üstelik. Per Christian Ellefsen ve Sven Nordin belki bunun, karakterlerine kolayca girebilmiş olmalarının da etkisiyle müthiş performanslar sergilemişler.
İskandinavya komedilerinde sık sık rastlanan kara mizahtan nasibini Elling de bolca almış, ama aynı zamanda çok sıcak, insanın içini ısıtan (!) bir film - bir nevi feel good movie olarak izlenebilir sanırım. O türün alıştığımız örneklerinden çok ama çok farklı tabii ki, üstelik insana kendini o sabun köpüğü filmlerden daha uzun süre iyi hissettiriyor, hem de bunu hiç mi hiç karikatürize olmayan karakterleri çok gerçekçi bir şekilde irdeleyerek yapıyor. Elling'i bu kadar güzel bir film yapan nedenlerden biri de çok basit bir hikayeyi aşırıya kaçmadan, iki ana karakterinin üzerindeki odak noktasını hiç kaydırmadan anlatıyor olması.
İki yıl sonra doktorlarının Elling ve Kjell Bjarne'nin kendi ayakları üzerinde duracak duruma geldiklerine karar vermesiyle ikili Oslo'da, parasını Norveç hükümetinin ödediği tatlı, küçük bir apartman dairesinde oturmaya hak kazanır. Sosyal görevli Frank onları gözlemleyecek, eğer kendi başlarına yaşayamadıklarına kanaat getirirse de onları kliniğe geri gönderecektir. Başlarda, köşedeki kafeye yürümek ya da çalan telefona cevap vermek bile çok zordur onlar için, ama Kjell Bjarne ve Elling zamanla sadece dış dünyada sağ kalmayı başarmakla kalmaz, olağandışı yerlerden doğan olağandışı arkadaşlıklar kurar ve topluma ayak uydurmak için son derece ilginç yollar bulurlar.
Çocukluğumda beni (ve sanırım benim jenerasyonumdan pek çok kişiyi daha) çok etkilemiş Beyaz Zenciler'in yazarı Ingvar Ambjornsen'in bir başka romanının uyarlaması Elling. Aslında ilk olarak tiyatroya uyarlanmış, filmdeki iki başrol tiyatro oyununda da aynı rolleri oynayan oyuncular tarafından canlandırılmış üstelik. Per Christian Ellefsen ve Sven Nordin belki bunun, karakterlerine kolayca girebilmiş olmalarının da etkisiyle müthiş performanslar sergilemişler.
İskandinavya komedilerinde sık sık rastlanan kara mizahtan nasibini Elling de bolca almış, ama aynı zamanda çok sıcak, insanın içini ısıtan (!) bir film - bir nevi feel good movie olarak izlenebilir sanırım. O türün alıştığımız örneklerinden çok ama çok farklı tabii ki, üstelik insana kendini o sabun köpüğü filmlerden daha uzun süre iyi hissettiriyor, hem de bunu hiç mi hiç karikatürize olmayan karakterleri çok gerçekçi bir şekilde irdeleyerek yapıyor. Elling'i bu kadar güzel bir film yapan nedenlerden biri de çok basit bir hikayeyi aşırıya kaçmadan, iki ana karakterinin üzerindeki odak noktasını hiç kaydırmadan anlatıyor olması.
5 yorumcuk:
Yarın izliyorum öyleyse :)
kesinlikle gerek konusuyla gerek yapım ülkesiyle çok enterasan bir filmmiş, yazı için teşekkürler hemen bulup izleyeceğim!
ben izleyeli yıllaaar oldu elling'i ama yazını okuyunca sanki dünmüş gibi hatırladım şekerim :) kesinlikle çok tatlı çok sıcak ama aynı zamandada bir cafe'de masaya yürümek gibi bize çok sıradan gelen bir eylemin bazı insanlar için güney kutbunu aşmak kadar zor olabileceğini gösteren çok gerçekci bir filmdi.
bundan sonra elling'in annesi hayattayken gittikleri bir tatili anlatan bir film ile bu olaylardan sonrasını elling'in de aşık olmasını anlatan bir diğer film çekilmiş diye duydum ama onları görme fırsatım olmadı..
Bu filmi yıllar önce izledim ve sizin yazınızı okurken beni ne kadar etkilediğini hatırladım:)
diğer filmin adı mother's elling ancak altyazı bulamadım ben
Yorum Gönder