Yazar: Steve Kloves (senaryo), J.K. Rowling (roman)
Oyuncular: Daniel Radcliffe, Emma Watson, Rupert Grint, Ralph Fiennes
Tür: Aksiyon|Macera|Fantastik
Yapım yılı: 2010
Süre: 146 dk.
Ülke: İngiltere
IMDb Puanı: 8.2/10
Çavlan'ın puanı: 8.5/10
Umut'un puanı: 8/10
Harry Potter kitaplarına tapan, filmlerindense hiç ama hiç haz etmeyen biriyim ben. Bu nedenle, seri tamamlanalı üç yıl olmuşken bunu söylememin anlamsızlığını bildiğim halde kendime engel olamıyorum: Kitapları burun kıvırarak (çocuk kitabı olarak gördüğünüz için ya da bestseller'ları küçümsediğiniz için vb.) okumayan kesimdenseniz, çok şey kaçırıyorsunuz demektir. J.K. Rowling kendi türünde ele alındığında hakikaten çok iyi bir yazar ve Harry Potter serisinde yarattığı dünya, olağanüstü güzel, muhteşem ayrıntılarla dolu, büyüleyici bir dünya. Filmler içinse aynısını söyleyemem; ilk iki film ciddi ciddi çocuk filmiydi (ilk iki kitap da çocuk kitabıydı belki ancak filmlerdeki yüzeysellikten çok uzak, sade ama sihirli bir hava hakimdi romanlara), üçüncü film ilk altı film arasında en iyi -hatta tek iyi- film sayılabilirdi ama ardından çekilen filmler sadık okuyucuyu az da olsa memnun edecek nitelikten uzak, romanların derinliğiyle uzaktan yakından alakası olmayan, gitgide kötüleşen, ruhsuz mu ruhsuz filmlerdi.
Ciddi ciddi "fan" olduğumun ve filmlerin beni tam anlamıyla tatmin edebilmesinin tek yolunun romanın olduğu gibi beyazperdeye aktarılması olduğunun farkındayım, bunun imkânsız olduğunu da biliyorum. Ama beklentilerimi düşürmek ve film serisine bir şans vermek, hatta bir noktada kitaplardan bağımsız bakabilmek için çok gayret ettiğimi de biliyorum; roman uyarlamalarında bazı bölümler elbette atılır, bazı öğeler tabii ki değiştirilir ve her karakter, mekân ve olayın okuyucunun kafasında yarattığı gibi görselleştirilebilmesinin imkânı yoktur. Gelgelelim Harry Potter kitapları beyazperdeye aktarılırken çoğu uyarlamada karşımıza çıkan ve kaçınılmaz olan engellere takılmaktan çok, seyircisinin zekasına hakaret eden yüksek bütçeli ama içi boş Hollywood filmi mentalitesinden nasibini alıyordu. Deathly Hallows'un ilk bölümüne dek.
Ciddi ciddi "fan" olduğumun ve filmlerin beni tam anlamıyla tatmin edebilmesinin tek yolunun romanın olduğu gibi beyazperdeye aktarılması olduğunun farkındayım, bunun imkânsız olduğunu da biliyorum. Ama beklentilerimi düşürmek ve film serisine bir şans vermek, hatta bir noktada kitaplardan bağımsız bakabilmek için çok gayret ettiğimi de biliyorum; roman uyarlamalarında bazı bölümler elbette atılır, bazı öğeler tabii ki değiştirilir ve her karakter, mekân ve olayın okuyucunun kafasında yarattığı gibi görselleştirilebilmesinin imkânı yoktur. Gelgelelim Harry Potter kitapları beyazperdeye aktarılırken çoğu uyarlamada karşımıza çıkan ve kaçınılmaz olan engellere takılmaktan çok, seyircisinin zekasına hakaret eden yüksek bütçeli ama içi boş Hollywood filmi mentalitesinden nasibini alıyordu. Deathly Hallows'un ilk bölümüne dek.