30 Eylül 2010 Perşembe

Following

Yönetmen: Christopher Nolan
Yazar: Christopher Nolan
Oyuncular: Jeremy Theobald, Alex Haw, Lucy Russell
Tür: Suç|Dram|Gizem|Gerilim
Yapım yılı: 1998
Ülke: İngiltere
IMDb puanı: 7.7/10
Çavlan'ın puanı: 8.5/10
Umut'un puanı: 8.7/10

Sadece 16-mm'lik siyah-beyaz film kullanılarak, neredeyse yok denecek kadar düşük bir bütçeyle, profesyonel ışık olmadığından doğal ışıktan mümkün olduğunca faydalanabilmek için sıklıkla kafelerin cam kenarındaki masalarında, tüm "oyuncu"larının işi gücü olduğu için ancak haftasonlarında çekilen bir film Following. Böyle bir filmin yönetmen olma hevesindeki bir gencin iyi niyetli, deneysel çabaları sonucu doğduğunu ve pek de bir şeye benzemeyeceğini düşünüyor insan başta. Ama Christopher Nolan'ın ilk uzun metrajlı filmi olan Following, çok başka, çok özel bir film.

Inception'dan sonra (sanırım dünyanın dört bir yanındaki binlerce sinefil gibi!) bu dahi yazar/yönetmenin tüm filmlerini kronolojik sırada izlemeye karar verdim. Bazı filmleri ikinci, bazıları üçünü kez izlenmeyi bekliyor tarafımdan, ama Following, daha önce varlığından haberdar bile olmadığım bir filmiydi Nolan'ın. Following'in ardından gelecek filmlerinin büyük kısmında kullandığı temaların ve hikaye anlatma tekniklerinin temellerini bu filmde attığı çok açık; Memento'da kusursuzlaştırdığı çok katmanlı hikaye yapısı örneğin. Filmde hikaye tek bir yönde ilerlemiyor, önce hikayenin ortasından, sonra sonundan, sonra başından, sonra yine ortasından vb. bir sahne izliyoruz. Başka bir yazarın elinde gösterişli görünen ama içi boş bir faciaya dönüşebilecek bu tekniği Nolan inanılmaz bir ustalıkla kullanıyor, üstelik neredeyse her filminde izleyiciye gönderdiği "olan biteni doğru algıladığınızdan emin misiniz, gözünüzün önündeki gerçekliğin ne kadarı gerçek hmm?" mesajlarının doğduğu ve en pişmemiş, ham halde bulundukları yerin Following olduğunu gösteriyor.

Şiddetli yalnızlık, can sıkıntısı ve başarısızlığının, insanları takip etmek gibi tuhaf bir alışkanlık doğurmasına izin veren bir yazar-adayı filmin kahramanı. Bu adamın bir polisle olan konuşmasıyla açılıyor film; nasıl Londra sokaklarında insanları (yaş/cinsiyet/ırk gözetmeden) takip etmeye başladığını, bunu neden yaptığını anlatıyor. Elbette hemen her kara filmde olduğu gibi Following'de de, bu başta zararsız görünen takip alışkanlığından, tıpkı kendisi gibi bir yalnız kurtla yepyeni sularda bir ortaklık ve 60'lı yılların sarışın femme-fatale hatunlarını andıran bir kadınla tuhaf bir ilişki doğuyor.

Yazar adayımız filmin hemen başında, takip ettiği insanlardan biri tarafından yakalanıyor. Bu biri, evlere sadece orada yaşayanların özel eşyalarını karıştırıp, hatıra olarak değersiz eşyaları almak için giren bir hırsız -ki adı Inception'daki fikir hırsızının adının aynısı; Cobb. Kahramanımızı da götürdüğü ilk evde mesela, evin erkek bireyinin cebine bir kadın iç çamaşırı yerleştiriyor (ki sevgilisi külodu bulsun ve kıyamet kopsun), şaraplarını içiyor, mektup gibi kişisel eşyaların durduğu kutuyu (sırf görüldüğü düşünülsün, bilinsin diye) yerle bir ediyor. Böyle bir adam işte Cobb.

Sizin için filmin keyfini kaçırmamak adına konuya daha fazla girmeyeyim, zaten kısacık, 67 dakikalık bir film. Nolan hayranıysanız, kara film seviyorsanız ya da film çekmek istiyorsanız ve bu iş az bir parayla nasıl yapılır ders almak istiyorsanız, bu pek az bilinen kült filmi izlemenizi şiddetle öneriyorum. Elbette mükemmel bir film değil, sonuçta ne olursa olsun bir ilk-filmden bahsediyoruz. Her şeyden önce düşük bütçeli film tanımını değiştiren bir yapım bu, yalnızca 6 bin dolarla çekilmiş. Ayrıca oyuncular profesyonel aktörlerden değil, Nolan'ın ailesinden ve arkadaşlarından oluşuyormuş. Ve Nolan bu filmi yazıp yönetmekle kalmamış, kaynak sıkıntısından dolayı kameramanlığını bile kendisi yapmış. Bütün bunlara bakıldığında, Following olağanüstü başarılı bir ilk film. Nefis bir kurguya, çok yaratıcı bir öyküye ve tüm olanaksızlıklarına rağmen inanılmaz zekice bir yönetime sahip.



13 yorumcuk:

miss şizoid dedi ki...

Inception'da da Following'de de Cobb ana karakterlerden, öyle de bir ortak yanları var...

Bay Kavun dedi ki...

Gerçekten de Nolan'ın bütün filmlerini izlemeyi planlıyordum ben de, ancak bu ilk filminden habersizdim, yazdıklarınız -konusu ve çekim hikayesi- o kadar ilginç ki, Takip'i seyretmek için -kelimenin tam anlamıyla- yerimde duramıyorum şu an. Çok teşekkürler.

Bir de kısa filmi var Nolan'ın, YouTube'da bulup izlemiş, çok beğenmiştim. İlgilenenler filmin adına tıklayarak izleyebilir: Doodlebug

Short Skirt Long Jacket dedi ki...

Bayılmıştım bu filme!Bir Paul Auster romanı gibi başlıyor,senaryo o kadar güzel ki 70 dk su gibi akıp gidiyor...Süper bir film.

ezgiyim dedi ki...

12 yıllıkmış film, utandım bi an izlemediğim için. Çok merak ettim ama yüzyılların memento fan ı olarak beğeneceğime eminim.

methadonia dedi ki...

bu yazıyı okuduktan sonra ilk işim bu filmi indirmek oldu ;) çok çok güzeldi.

ÖZGE ŞAT dedi ki...

filmlere meraklısınız bir danışayım buradan, "good bye lenin" filmi kıvamında başka filmler var mı acaba bildiğiniz?yazarsanız çok sevinirim :)

Çavlan dedi ki...

good bye lenin'de de oynayan daniel brühl'ün yine başrolde olduğu, the edukators diye bir film vardı. gayet yakın bir kıvamdaydı ve çok hoştu.

Angel dedi ki...

Yorumuma Cvp Vermeden Sılmıssın Cavlan Neyse Yaa :))

Çavlan dedi ki...

mail'ine bak.

Angel dedi ki...

Cvp Verdım Baka Bılır Mısınız Acaba ?

ÖZGE ŞAT dedi ki...

the edukators tavsiyesi için teşekkürlerr

Çavlan dedi ki...

rica :)

verbumnonfacta dedi ki...

following' i bir manada inception' in onculu oldugunu ogrenince izlemis,galiba yetenek ruhta olan bir sey edinilen degil, demistim.
eminim nolanseverler ilk bu filmi izleselerdi de futbol dunyasinin dillere persenk olmus bir cumlesini calarak ayni seyi derlerdi: bu cocugun kumasi iyi.