Roald Dahl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Roald Dahl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Film/Kitap Günlüğü (Kısa Kısa #5)

(22/11/63, Cafe de Flore, Öptüm Seni, Life's Too Short, Şahane Hatalar: Talihkuşu, Darbareye Elly, Kancık, Botanicula)


6 Ocak 2010 Çarşamba

Amcam Oswald

Roald Dahl, daha çok çocuk kitaplarıyla tanınan, herkesin bildiği Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nın yazarı Roald Dahl. Amcam Oswald, onun yetişkinler için olan iki romanından biri. Bu romanın (ya da uzun-öykünün) kahramanı, Dahl'ın Bitch ve The Visitor isimli (Türkçeye çevrildiler mi bilemiyorum) kısa hikayelerinden aşina olduğumuz bir karakter: Oswald.

Konu şöyle: 1920'lerde 17 yaşında olan Oswald, Sudan'da bulunan egzotik bir böceğin kanının -ya da başka bir sıvısının- dünyanın en güçlü afrodizyağı olduğunu keşfeder. (Bu kitap yazıldığında Viagra bulunmamıştı daha. Viagra'nın bileşenlerine bakmış olan var mı?) İnanılmaz etkilidir bu madde, miniminnacık bir parça alsanız bile birkaç dakika içinde gözünüz döner, en yakınınızdaki canlıya tecavüz edecek duruma gelirsiniz. Oswald orta yaşlı bir kimyager ve enfes güzellikte bir hatunla işbirliği yaparak şöyle bir plan hazırlar: Yasmin (enfes hatun) ve Oswald, yanlarında kimyagerin hazırladığı sperm dondurucu çubuklarla dünyayı gezecek, Yasmin'i hayran ayağına ünlü dahilerin evine sokacaklardır. Yasmin imza vs. ister gibi görünürken sanatçılara içine bir gıdım böcek tozu katılmış çikolataları tutacak, sanatçılar da çikolatayı yedikten birkaç dakika sonra afrodizyağın etkisiyle delirecek, Yasmin'e saldıracaklardır. Yasmin birleşme anında çaktırmadan (adamların maddeden gözü döndüğü için çaktırmak zaten pek mümkün olmuyor) kondomvari bir şey takacak, sonra da koştura koştura şu sperm dondurucu kutucuklara dahinin spermini yerleştireceklerdir. Birkaç yıl sonra da, el altından, çok zengin ve salak (çünkü dahinin çocuğu niye dahi olsun yahu) kokonalara bu spermleri astronomik fiyatlara satacak, köşeyi döneceklerdir. İnanılmaz saçma ve inanılmaz eğlenceli bir plandır bu, nitekim aynısı bu kitap için de söylenebilir.

15 Kasım 2009 Pazar

Çocukluğun Unutulmaz Kitapları

Herhangi bir çocukluğun değil, benim çocukluğumun tabii ki. Başlıklarda iyelik eki kullanmayı beceremiyorum, eğer bu başlık doğru atılmış olsa liste çok daha nesnel ve güncel olurdu, Harry Potter gibi seriler de listeye girerdi örneğin. Aşağıdaki kitaplar zamanında tekrar tekrar okumuş, neredeyse ezberlemiş olduklarım. Hatta hiç mi hiç utanmadan itiraf ederim ki, bir kısmını hâlâ okuyorum zaman zaman.

1- Pıtırcık Serisi (Sempe-Goscinny)

Bu seri 8 kitaptan oluşuyordu. birkaç yıl önce şimdiye dek yayınlanmamış olan hikayeler de "Pıtırcık Bilinmeyen Öyküler" adıyla iki kitapta toplandı, elbette tarafımdan hemen satın alınıp yalanıp yutuldu. Anladım ki ben Pıtırcık için biraz fazla büyümüşüm, 10 yaşını aşmış çocukların/büyüklerin okuması çok da bir anlam ifade etmeyen bir dizi bu. Yine de -aldığım nostaljik tatlardan sanırım- yeniden Pıtırcık'ın serüvenlerine dalmak çok keyifliydi. Serinin çevirisini de çok beğenirdim zamanında (o yaşta ne anlıyorsam?) örneğin Pıtırcık'ın "Ne yani, yalan mı, iyi valla"sını bugün bile hatırlıyorum :) Arkadaşlarının isimlerini de hâlâ hatırlıyorum, Vivet Kanetti'nin çevirisi sağolsun: Lüplüp, Toraman, Tıngır, Sırım, Gümüş, Dırdır ve Çarpım.

2- Küçük Vampir Serisi (Angela Sommer-Bodenburg)

Küçük Vampir de bir seriydi, şu an link vermek için araştırdığımda fark ettim ki 20. kitaba kadar gelmiş, oysa ben sadece 18'ini biliyorum. Aslında kitap hiç de vampir olmayan, 9 yaşında Anton isimli bir çocuğun çevresinde dönüyordu; bu çocuk vampirlerle ilgili kitapları ve filmleri çok seven, iç dünyası zengin bir çocuk. Bir akşam annesi ve babası evde olmadığında odasına açık pencereden çocuk (aslında çocuk değil tabii, yaklaşık 100 yaşında, ama çocukken öldüğü için bedeni çocuk kalmış) bir vampir giriyor. Ve... bildiniz, arkadaş oluyorlar. Kitaba adını veren küçük vampir bu işte; Rüdiger. Bir de Anna isimli kızkardeşi var ki o da Anton'un love interesti oluyor dizi boyunca. Ben de çocukken kafayı vampirlere bozmuş olduğum için (ve o zamanlar vampirlerle ilgili bu kadar çok materyal bulunmadığı için) bu seriye hazine muamelesi yapardım.