
Bu seri 8 kitaptan oluşuyordu. birkaç yıl önce şimdiye dek yayınlanmamış olan hikayeler de "Pıtırcık Bilinmeyen Öyküler" adıyla iki kitapta toplandı, elbette tarafımdan hemen satın alınıp yalanıp yutuldu. Anladım ki ben Pıtırcık için biraz fazla büyümüşüm, 10 yaşını aşmış çocukların/büyüklerin okuması çok da bir anlam ifade etmeyen bir dizi bu. Yine de -aldığım nostaljik tatlardan sanırım- yeniden Pıtırcık'ın serüvenlerine dalmak çok keyifliydi. Serinin çevirisini de çok beğenirdim zamanında (o yaşta ne anlıyorsam?) örneğin Pıtırcık'ın "Ne yani, yalan mı, iyi valla"sını bugün bile hatırlıyorum :) Arkadaşlarının isimlerini de hâlâ hatırlıyorum, Vivet Kanetti'nin çevirisi sağolsun: Lüplüp, Toraman, Tıngır, Sırım, Gümüş, Dırdır ve Çarpım.

Küçük Vampir de bir seriydi, şu an link vermek için araştırdığımda fark ettim ki 20. kitaba kadar gelmiş, oysa ben sadece 18'ini biliyorum. Aslında kitap hiç de vampir olmayan, 9 yaşında Anton isimli bir çocuğun çevresinde dönüyordu; bu çocuk vampirlerle ilgili kitapları ve filmleri çok seven, iç dünyası zengin bir çocuk. Bir akşam annesi ve babası evde olmadığında odasına açık pencereden çocuk (aslında çocuk değil tabii, yaklaşık 100 yaşında, ama çocukken öldüğü için bedeni çocuk kalmış) bir vampir giriyor. Ve... bildiniz, arkadaş oluyorlar. Kitaba adını veren küçük vampir bu işte; Rüdiger. Bir de Anna isimli kızkardeşi var ki o da Anton'un love interesti oluyor dizi boyunca. Ben de çocukken kafayı vampirlere bozmuş olduğum için (ve o zamanlar vampirlerle ilgili bu kadar çok materyal bulunmadığı için) bu seriye hazine muamelesi yapardım.