Marija Tiurina'nın behance sayfası için şuraya tık. Ayrıca bakınız: Farklı Kültürlerden Tercüme Edilemeyen Sözcükler 1 + Farklı Kültürlerden Tercüme Edilemeyen Sözcükler 2
Luftmensch (Yiddiş dili): Hayalci insanlardan bahsetmek için kullanılır. Sözlük anlamı "hava insanı"dır.
Duende (İspanyolca): Bir sanat eserinin ilginç bir biçimde bir insanı derinden etkileme gücü.
Gufra (Arapça): Bir avuca alınabilecek suyun miktarı.
L'appel Duvide (Fransızca): Bu terimin birebir çevirisi "boşluğun çağrısı"dır, ama daha çok, insanda içgüdüsel olarak oluşan yüksek yerlerden atlama dürtüsünü tarif etmek için kullanılır.
Schlimazl (Yiddiş dili): Müzmin şanssız. Başına devamlı talihsizlik gelen kişi.
Tingo (Rapa Nui dili): Bir arkadaşın evinden hoşa giden eşyaların tamamını azar azar olmak kaydıyla toplama işi.
Tretar (İsveçce): Tar bir fincan kahve, patar o fincanın tazelenmesi anlamına gelir. Tretar ise kahvenin ikinci kez tazelenmesi, yani fincanın üçüncü kez doldurulmasıdır.
Age-Otori (Japonca): Bir saç kesiminin ardından, baştakinden de fena görünmek.
Kyoikumama (Japonca): Çocuğunu derslerinde başarılı olması için acımasızca ve durmak bilmeden itekleyen anne.
Torschlusspanik (Almanca): "Kapanan-kapı korkusu", yahut yaş ilerledikçe fırsatların kayıplara karışmasından duyulan korku.
Baku-shan (Japonca): Güzel bir kız – ama sadece arkasından bakıldığı takdirde.
Pålegg (Norveçce): Bir dilim ekmeğin üstüne sığdırılabilecek her şey.
Schadenfreude (Almanca): Bir başkasının talihsizliğini görmekten doğan memnuniyet hissi.
Cafuné (Brezilya Portekizcesi): Birisinin saç tellerinden parmakları yumuşakça geçirip okşama eylemi.
Yapım süreçlerinin leziz gif'leri:
Luftmensch (Yiddiş dili): Hayalci insanlardan bahsetmek için kullanılır. Sözlük anlamı "hava insanı"dır.
Duende (İspanyolca): Bir sanat eserinin ilginç bir biçimde bir insanı derinden etkileme gücü.
Gufra (Arapça): Bir avuca alınabilecek suyun miktarı.
L'appel Duvide (Fransızca): Bu terimin birebir çevirisi "boşluğun çağrısı"dır, ama daha çok, insanda içgüdüsel olarak oluşan yüksek yerlerden atlama dürtüsünü tarif etmek için kullanılır.
Schlimazl (Yiddiş dili): Müzmin şanssız. Başına devamlı talihsizlik gelen kişi.
Tingo (Rapa Nui dili): Bir arkadaşın evinden hoşa giden eşyaların tamamını azar azar olmak kaydıyla toplama işi.
Tretar (İsveçce): Tar bir fincan kahve, patar o fincanın tazelenmesi anlamına gelir. Tretar ise kahvenin ikinci kez tazelenmesi, yani fincanın üçüncü kez doldurulmasıdır.
Age-Otori (Japonca): Bir saç kesiminin ardından, baştakinden de fena görünmek.
Kyoikumama (Japonca): Çocuğunu derslerinde başarılı olması için acımasızca ve durmak bilmeden itekleyen anne.
Torschlusspanik (Almanca): "Kapanan-kapı korkusu", yahut yaş ilerledikçe fırsatların kayıplara karışmasından duyulan korku.
Baku-shan (Japonca): Güzel bir kız – ama sadece arkasından bakıldığı takdirde.
Pålegg (Norveçce): Bir dilim ekmeğin üstüne sığdırılabilecek her şey.
Schadenfreude (Almanca): Bir başkasının talihsizliğini görmekten doğan memnuniyet hissi.
Cafuné (Brezilya Portekizcesi): Birisinin saç tellerinden parmakları yumuşakça geçirip okşama eylemi.
Yapım süreçlerinin leziz gif'leri:
5 yorumcuk:
bi blogun tasarımı bu kadar mı enfes olur
Harikasınız gerçekten bayıldım blogunuza.
Her şey o kadar güzel ki.
teşekkür ederiz :)
GERÇEKTEN PEK GÜZEL ŞEYLER.ÇOK SEVDİM.
küçük yaşta farklı dilleri öğrenme isteği uyandırmak için bile bir araç haline getirilebilir bu kelimeler bagajı... çok çok güzel ve muzip :)
http://www.aspatercume.com/
Yorum Gönder