Tiny Gezegeni'nde, hayali bir dünyada geçen bu indie oyun piyasaya çıkalı çok kısa süre oldu. (İlk kez bir oyunu satışa çıktıktan üç yıl sonra incelemek yerine güncel olarak yazacağım burada, heyecanlıyım!) Bir meteor çarpınca bu güzel mi güzel, kırılgan mı kırılgan dünya parçalara ayrılıyor. Bizim görevimiz bu minik dünyayı orası senin burası benim dolaşarak, dünyayı baştan kurmamıza yardımcı olacak makinaları birleştirip çalıştırmak ve bir jigsaw-puzzle'ı haline dönüşen gezegenin parçalarını gerisingeri toplamak suretiyle bu dünyanın sessiz sakinleri kurtarmak.
Kısa bir oyun bu - içinde cutscene yok, diyalog yok, okunacak metin yok. Öyküsü de basit, oynanışı da. Ama çok tatlı ve uzun zamandır oynadığım oyunlar içinde en keyiflisi The Tiny Bang Story. Oynarken, hayalgücü gelişmiş bir çocuğun rüyalarından birinin içine düşmüş gibi hissediyor insan kendini; elle çizilmiş grafikler muhteşem. Müzikler çok hoş, oyunun atmosferiyle de tamamen uyumlu. Soundtrack, pek çok indie oyun için müzik yapmış Strategic Music isimli bir Rus şirketine yaptırılmış. Oyuncunun dikkatini dağıtmayacak sakin bir havada sürüp giden kısa parçaların tekrarları asla sinir bozucu olmuyor, çünkü Tiny gezegeninin bir parçası gibiler. Minik, minicik bir oyun olduğu için, en geri kalmış sistemin bile kendisini canavar gibi çalıştırabilecek olması da cabası.
The Tiny Bang Story'de bir sürü puzzle çözüyor, bolca puzzle parçası topluyor ve bir takım makinaları tamir ediyorsunuz. Tıkanıp kalır ve gözünüzün önündeki olması gereken bir şeyleri göremediğinizi fark ederseniz, ekranda uçuşan mavi ateş böceklerini toplamak suretiyle ipucu sayacınızı doldurabilir ve sayaç maviye döndüğünde uçarak sizi doğru nesneye götürecek kırmızı ateş böceğini takip edebilirsiniz. Sayacı doldurmak için 30 ateş böceğini yakalamak gerekiyor, bu da hemencecik yapılamıyor. Yani cidden takılıp kalırsanız size yardım edecek bir yol sunuyor oyun, ama ne yapacağınızı bilmediğiniz ilk anda ipucu istemeniz de engelleniyor ki çok akıllıca olmuş bu bence. Belli şeylere tıkladığınızda çözmeniz gereken puzzle'lar keşfedebilir, ya da eksik parçalarını toplayıp çalıştırmanız gereken makinalara denk gelebilirsiniz. Söz konusu parçalar siz makinaya tıkladıktan sonra ekranınızın sağ köşesinde görünecek, bir nevi ters-inventory gibi. Örneğin 7 adet elma, 3 tane de anahtar toplamanız gerekiyor; bu sağ tarafta sayılarla gösterilirken, siz çarklarla anahtarları buldukça, görünen sayı düşecek. Level'ların sonunda, gerekli tüm jigsaw puzzle'ı parçalarını topladıktan, makinaları çalıştırıp diğer puzzle'ları çözdükten sonra, gezegenin uzaktan genel görünümüne döneceksiniz ve orada açılan mekanlara denk gelen jigsaw puzzle'ı parça parça çözmeniz gerekecek. Üstelik siz rengi solmuş arkaplan görselinin üzerine doğru parçaları yerleştirince, o parçalar şahane bir efektle hafifçe sallanmaya ve hayat bulmaya başlayacak. En sevdiğim detaylardan biri bu oldu.
Oyun bir hayli kısa, beş bölüm sadece. Ama benim gibi hidden object oyunlarını sevmiyor ve ekranın orasında burasında bir şeyler aramaktan nefret ediyorsanız, bazı bölümleri oynarken uzun yıllar geçiyormuş gibi hissedebilirsiniz :) Üstelik puzzle'lar da yer yer fazla kolay, hatta saçma görünebilir. Bunlara rağmen The Tiny Bang Story'yi bu kadar övüp durmamın, oynarken deliler gibi screenshot alacak kadar çok sevmemin nedeni görsel güzelliği. Machinarium'u andıran (hatta steampunk'ı formülden çıkarıp yerine daha renkli, şirin bir çizim tarzı koyacak olursak, öyle böyle değil bir hayli andıran) grafikleri o kadar güzel ki, sırf bunun için The Tiny Bang Story'yi bitirmeye -ve karşısında ekranın bir yerlerine gizlenmiş otuz tane ampulu bulmaya çalışırken saç baş yolmaya- değiyor.
The Tiny Bang Story, Eduard Arutyunyan ve Dmitry Sannikov'un kurduğu Colibri Games tarafından geliştirilmiş. Ben, geri dönüştürüp dönüştürüp orijinalmiş gibi piyasaya sundukları ruhsuz klon oyunlardan milyonlar kazanan büyük firmaların karşısında cesaretle duran küçük, bağımsız oyun şirketlerini mümkün olduğunca desteklemek gerek diye düşünüyorum. Eğer siz de benim gibiyseniz, oyunu malum yollardan edinmek yerine satın almayı tercih edersiniz belki. Bunu Steam'den hemencecik yapmak için buraya tıklayın (açılacak sayfada oyunun trailer'ını da izleyebilirsiniz). Önce demoyu ücretsiz olarak indirip bir bakınmak isterseniz de buraya. (Eğer Windows değil de Mac kullanıyorsanız, demoyu şu linkten indirebilirsiniz.)
Bu oyun işte şöyle nefis bir şey:
Kısa bir oyun bu - içinde cutscene yok, diyalog yok, okunacak metin yok. Öyküsü de basit, oynanışı da. Ama çok tatlı ve uzun zamandır oynadığım oyunlar içinde en keyiflisi The Tiny Bang Story. Oynarken, hayalgücü gelişmiş bir çocuğun rüyalarından birinin içine düşmüş gibi hissediyor insan kendini; elle çizilmiş grafikler muhteşem. Müzikler çok hoş, oyunun atmosferiyle de tamamen uyumlu. Soundtrack, pek çok indie oyun için müzik yapmış Strategic Music isimli bir Rus şirketine yaptırılmış. Oyuncunun dikkatini dağıtmayacak sakin bir havada sürüp giden kısa parçaların tekrarları asla sinir bozucu olmuyor, çünkü Tiny gezegeninin bir parçası gibiler. Minik, minicik bir oyun olduğu için, en geri kalmış sistemin bile kendisini canavar gibi çalıştırabilecek olması da cabası.
The Tiny Bang Story'de bir sürü puzzle çözüyor, bolca puzzle parçası topluyor ve bir takım makinaları tamir ediyorsunuz. Tıkanıp kalır ve gözünüzün önündeki olması gereken bir şeyleri göremediğinizi fark ederseniz, ekranda uçuşan mavi ateş böceklerini toplamak suretiyle ipucu sayacınızı doldurabilir ve sayaç maviye döndüğünde uçarak sizi doğru nesneye götürecek kırmızı ateş böceğini takip edebilirsiniz. Sayacı doldurmak için 30 ateş böceğini yakalamak gerekiyor, bu da hemencecik yapılamıyor. Yani cidden takılıp kalırsanız size yardım edecek bir yol sunuyor oyun, ama ne yapacağınızı bilmediğiniz ilk anda ipucu istemeniz de engelleniyor ki çok akıllıca olmuş bu bence. Belli şeylere tıkladığınızda çözmeniz gereken puzzle'lar keşfedebilir, ya da eksik parçalarını toplayıp çalıştırmanız gereken makinalara denk gelebilirsiniz. Söz konusu parçalar siz makinaya tıkladıktan sonra ekranınızın sağ köşesinde görünecek, bir nevi ters-inventory gibi. Örneğin 7 adet elma, 3 tane de anahtar toplamanız gerekiyor; bu sağ tarafta sayılarla gösterilirken, siz çarklarla anahtarları buldukça, görünen sayı düşecek. Level'ların sonunda, gerekli tüm jigsaw puzzle'ı parçalarını topladıktan, makinaları çalıştırıp diğer puzzle'ları çözdükten sonra, gezegenin uzaktan genel görünümüne döneceksiniz ve orada açılan mekanlara denk gelen jigsaw puzzle'ı parça parça çözmeniz gerekecek. Üstelik siz rengi solmuş arkaplan görselinin üzerine doğru parçaları yerleştirince, o parçalar şahane bir efektle hafifçe sallanmaya ve hayat bulmaya başlayacak. En sevdiğim detaylardan biri bu oldu.
Oyun bir hayli kısa, beş bölüm sadece. Ama benim gibi hidden object oyunlarını sevmiyor ve ekranın orasında burasında bir şeyler aramaktan nefret ediyorsanız, bazı bölümleri oynarken uzun yıllar geçiyormuş gibi hissedebilirsiniz :) Üstelik puzzle'lar da yer yer fazla kolay, hatta saçma görünebilir. Bunlara rağmen The Tiny Bang Story'yi bu kadar övüp durmamın, oynarken deliler gibi screenshot alacak kadar çok sevmemin nedeni görsel güzelliği. Machinarium'u andıran (hatta steampunk'ı formülden çıkarıp yerine daha renkli, şirin bir çizim tarzı koyacak olursak, öyle böyle değil bir hayli andıran) grafikleri o kadar güzel ki, sırf bunun için The Tiny Bang Story'yi bitirmeye -ve karşısında ekranın bir yerlerine gizlenmiş otuz tane ampulu bulmaya çalışırken saç baş yolmaya- değiyor.
The Tiny Bang Story, Eduard Arutyunyan ve Dmitry Sannikov'un kurduğu Colibri Games tarafından geliştirilmiş. Ben, geri dönüştürüp dönüştürüp orijinalmiş gibi piyasaya sundukları ruhsuz klon oyunlardan milyonlar kazanan büyük firmaların karşısında cesaretle duran küçük, bağımsız oyun şirketlerini mümkün olduğunca desteklemek gerek diye düşünüyorum. Eğer siz de benim gibiyseniz, oyunu malum yollardan edinmek yerine satın almayı tercih edersiniz belki. Bunu Steam'den hemencecik yapmak için buraya tıklayın (açılacak sayfada oyunun trailer'ını da izleyebilirsiniz). Önce demoyu ücretsiz olarak indirip bir bakınmak isterseniz de buraya. (Eğer Windows değil de Mac kullanıyorsanız, demoyu şu linkten indirebilirsiniz.)
Bu oyun işte şöyle nefis bir şey:
20 yorumcuk:
merhaba;
oyun çok hoş görünüyor. paylaşım için teşekkürler, ellerinize sağlık. tam benlik.
bir de tasarımlar sanki biraz amanita design işlerine benziyor. belki de esinlenilmiştir.
güzel oyuna benziyor.
Ben de bu oyunu geçen hafta oynadım! Kesinlikle çok eğlenceliydi. Başta aynı şekilde hidden objects oyunlardan hazzetmeyen birisi olarak bir garipsedim, ilk chapter zor geldi ama sonra alıştım ve büyük keyifle oynadım. Her şeyden önemlisi, Tiny Bang Story'nin tipik bir hidden objects oyunu olmaması. Nesneler mantıksız ve oyuncunun işini zorlaştırmak için saçmasapan şekillerde gizlenmiş değiller. Ortama, çevredeki eşyaların arasına yerleştirilmişler boyutları değiştirilerek ve onların dokusunu alarak. Gözümüzün önünde duruyorlar yani, çok zekice. Puzzle'ları da sevdim ben. Grafiklere ve müziklereyse zaten diyecek laf yok, herşey ortada :)
bayildim, bayildim, harika bir oyun gibi gorunuyor :) hemen alip oynamali!
Harika bi oyun çok teşekkürler :))
http://www.duckload.com/download/4889948/The.Tiny.Bang.Story.RIP-Unleashed.rar
link de bulunsun oynamak isteyenler için!....
Amanita ve Machinarium etkilenmeleri kesinlikle çok açık. Benim çok ilgimi çekti doğrusu, yazı da screencap'ler de şahane olmuş, oyunu ilk fırsatta alacağım. Evet ben de bu tür oyunları ve bu oyunları yapan bizim gibi insanları desteklemek gerektiğini düşünüyorum ki böyle işler çıkarmaya devam edebilsinler, biz de bu ruhsuz oyun piyasasının içinde nadiren de olsa böyle güzelliklerle karşılaşıp rahat birer nefes alabilelim. Bu nedenle düzgün yollardan edineceğim oyunu, zaten 10 dolar da kesinlikle fazla değil böyle bir oyun için.
Geçen gün şöylesine bir bakayım diye demosunu indirmiştim. Sonra da demoyu bitirene kadar başından ayrılamadım. Bu tarz oyunlardan hiç haz etmeyen kardeşim bile omzumun üzerine tünemiş, "Abi bak burada şu var. Şuna tıkla, buna bak." deyip duruyordu. En son hatırladığım demonun bitişiyle oyunu satın aldığım. Kısacası katılıyorum, kesinlikle çok güzel bir yapım ^^
Ya bitirdim demoyu.Şimdi satın almak istiyorum ama satın alamam sağol çavlan :) içime oturdu :D
limon: yahu ben onu bağımsız oyun firmalarını desteklemek isteyenler için söylemiştim, yoksa torrent'ten falan bulursun gayet rahat :p hiç olmadı üstteki yorumlara bak, espandos link vermiş :)
bu oyun mükemmel, mükemmel görünüyor! ben hemen alıyorum, demosuna bakmama bile gerek yok:) yoksa steam'de 2.5 dolara düşmesini filanmı beklesem? yok yok dayanamam hemen alıyorum:)))
basindan kalkmadan bi solukta bitirdim :) cok cok guzeldi, iyi ki paylastiniz,tesekkurler
şahane görünüyor, aşık oldum grafiklere. şu maaşı alıp yeni bilgisayarıma bir kavuşayım, hemen oynayacağım.
allah rızası için biri bana ilk bölümü nasıl geçeceğimizi söylesin. kafayı yicem yahu nerde o kerpeten ?? bir de o sayıları eşleştirdikten sonra 4 sayı kalıyor(0713)ama şifre bölümünde 3 hane var.offf. tamam şimdi sakinim.
feykalade: şu linkte walkthrough var. ilk bölümdeki şifre de 713'tü.
Machinarium'a fena sarmıştım senden duyup, yeni bağımlılığım geliyor gibi. Teşekkürler Çavlan.
çok teşekkürler gerek kalmadı sıfırı buldum sonunda çok şükür. bu walkthrough'ı verdiğin çok iyi oldu ama arada yapıcak bir şey bulamayıp kahırlandığımda tıkırdatırım
senin sayende müthiş keyifli saatler geçiriyoruz..teşekkürler..
İnceleme için teşekkürler. Bende geçenlerde bu oyuna takılmıştım. Benzer oyun önerilerinede (ne kadar çok olursa o kadar iyi) açığım. :)
Oyunu bir oturuşta bitirdim, cidden çok eğlenceli; zaman geçirmek için ideal... Paylaşım için teşekkürler
bu oyunu çok sevdik. buna benzer başka oyun tavsiyeleriniz var mı? özellikle çocukların da oynayabileceği türde olanlar. oğlum bu oyunu takıntı yaptı sürekli oynuyor.
Yorum Gönder