25 Mayıs 2010 Salı

Remember Me

Yönetmen: Allen Coulter
Yazar: Will Fetters
Oyuncular: Robert Pattinson, Emilie de Ravin, Pierce Brosnan, Lena Olin
Tür: Dram|Romantik
Yapım yılı: 2010
Süre: 113 dk.
Ülke: ABD
Dil: İngilizce
IMDB Puanı: 6.5/10
Çavlan'ın Puanı: 5.5/10
Umut'un Puanı: 3/5

Pek çok kişinin Twilight'ın Edward Cullen'ı olarak tanıdığı, yeteneksiz ama leziz İngiliz oyuncu Robert Pattinson ve Lost'un Claire'i, "may baybi! may baybi!" çığlıkları hâlâ kulaklarımda çınlayan Avustralyalı aktris Emilie de Ravin'i buluşturan bir film Remember Me. Hafif, sıradan ama keyifli, yumuşak bir aşk filmi izleyeceğimi zannediyordum açıkçası, ki en son lisedeyken sinemada bir aşk filmi görmüştüm herhalde, o yüzden hoş bir değişiklik olacaktı, beklentilerim zaten düşüktü, vs. Beklediğim gibi olmadı ama, tam olarak neyi anlatmak istediğini büyük ihtimal kendisi de bilmeyen, 20 yaşından büyüklere hitap etmesi zor olan, kendini çok ciddiye alan bir melodramla karşılaştım.

Çocuklarına karşı ilgisiz davranan, işkolik, burnu büyük, kibirli bir babanın iktidarının altında ezilen, abisinin yıllar önceki intiharından babasını sorumlu tutan, bunun sonucunda da hayatı kendine zehir eden, aslında temiz, iyi kalpli, düzgün bir çocuk (!) olduğu halde serseri gibi yaşayan Tyler var bir yanda. Diğer yanda da 11 yaşındayken annesinin metroda kapkaççılar tarafından öldürülmesine tanık olmuş (ki filmin açılış sahnesiydi bu, belki de koca filmde dikkate değer tek sahneydi), şimdi 21 yaşında olan ve babasıyla yaşayan, yıllar yılı babasının kontrol manyaklığıyla uğraşmak zorunda kalmış Ally var. Bir gün bu polis baba, bir sokak kavgasına karışan (daha doğrusu karışmaktan çok, ezileni korumak için araya giren) Tyler'ı sebepsiz yere benzetir ve bir geceliğine nezarette tutar. Bunun üzerine ev arkadaşının gaza getirmesiyle, Tyler gidip Ally'le tanışır ve çıkma teklif eder ona, ki burada amaç nedir tam olarak anlamış değilim açıkçası. Bir şekilde polisten öç almak evet ama, nasıl bir öç o, hani "bak kızının gönlünü çaldım sonra da onu incitip hayatından çıktım gittim" gibi bir şey mi olacaktı acaba? Elbette bunu asla bilemiyoruz çünkü evet, bildiniz, Tyler ve Ally birbirlerine aşık oluyorlar.



Konu buraya kadar tam yeni yetmelere göre bir feel-good movie gibi geliyor kulağa, ama öyle değil, keşke öyle olsaymış gerçi. Remember Me, Tyler ve Ally'nin tanışmalarından sonra paldır küldür aptalca tesadüfler ve 9/11'e işaret ettiği insanın gözüne gözüne sokulan, ama hiç de ikna edici olamayan dur durak bilmeyen bir sembolizme boğuluyor. Filmin ciddi bir "tür" sorunu var her şeyden önce, ne olacağını bilemiyor ve bir türlü odaklanamıyor. Romantik bir ilişki ile aile sorunları arasında sürekli yön değiştiriyor; işin kötüsü merkeze yerleştirilmiş olan Tyler ve Ally aşkı fena halde eften püften ve derinliksiz biçimde, aile sorunları da olağanüstü abartılarak ve en yüzeysel meseleler bile melodrama dönüştürülerek işleniyor.

Filmin son 10 dakikasındaki şu "büyük olay" (spoiler vermemeye çalışıyorum da), yaratması gereken etkiyi yaratamıyor. Sonuç, filmin genel havasına ve ismine uyuyor uymasına da, "geçmişi yeniden yazma" denilen kandırmacaya girişerek aslında başından beri anlatmak istediklerinin yas, kayıp, keder vs. üzerine olduğunu, tüm filmin, söz konusu olayın (izleyenler anlamıştır, hâlâ spoiler vermemeyi başarıyorum!) arkasından yaşanan iyileşme üzerine bir metafor olduğunu ima ve iddia ederek kendi kendini ucuzlaştırıyor.

Genel olarak 'unutmak' teması üzerine yoğunlaşan Remember Me, bazı anılar acı verici olsa da, o anıları bağışlamak ve bağışlanmak, arınıp temizlenmek ve ikinci şanslara kavuşmak için kullanmak bizim elimizdedir, gibi bir mesaj veriyor. Filmin çıkış noktası (çok büyük bir kayıp yaşamış iki travma kurbanının bir araya gelmesi) hoş ve son derece etkileyici şekilde işlenmeye müsait olsa da, burada o başarılamıyor; Ally ve Tyler'ın yaşamlarındaki travmalar ve kişiliklerine etkileri, çok yüzeysel ve yer yer inandırıcılıktan uzak kalıyor.

Remember Me, karakterizasyon açısından da sınıfta kalmış. Robert Pattinson'ın vasatın altı oyunculuğu ve kötünün de kötüsü James Dean taklidi, canlandırdığı "serseri ruhlu, isyankar ama aslında duyarlı, hassas çocuk" karakterinin gerçek değerini görmemizi engelliyor diyelim, peki ondan çok daha yetenekli ve tek sorunu ara sıra kendini belli eden Avustralya aksanını bastırmak olan Emilie de Ravin'in oynadığı Ally karakterinin derinliksizliği ve ruhsuzluğu ne olacak? Bu bağlamda filmde Tyler'ın annesi ve babasını canlandıran Lena Olin ve Pierce Brosnan da harcanmış benim gözümde. Tek gerçekçi ve ilginç karakter, Tyler'ın yetenekli küçük kız kardeşi Caroline. Henüz 12 yaşındaki Ruby Jerins tarafından canlandırılan Caroline, filme bir güneş gibi doğuyor, tabiri caizse. Remember Me'nin en büyük, belki de tek artısı.



9 yorumcuk:

KaraEfendi dedi ki...

İzlemek istediğim ancak olumsuz eleştiriler duydukça (ve arttıkça) vazgeçtiğim bir film...Yazı için teşekkürler ama :)

Bu arada son 2 film incelemesine bakıyorum da Çavlan ve Uumut; aranızda büyük puan uçurumları var yahu :), hani 1 puan yarım puan olur anlarım, biriniz 4 diğeriniz 7.5 veriyor :D

Bu arada hala Lost Dangalak Final yazınız gelmedi? Yazın ki okurken bir daha sinirleneyim, o nasıl bir final di yahu :S ?

Çavlan dedi ki...

yok aslında puanlarımız birbirine yakın, umut 5 üzerinden veriyor artık ama. yani remember me'ye 10 üzerinden 6 vermiş oluyor o, ben de 5.5 vermişim, yarım puancık fark :)

lost'u bugün falan yazarım ancak, pek de içimden gelmiyor doğrusu :) yarın yayınlarım herhalde. of of.

Adsız dedi ki...

Bu film konusu bakımından hoş gibi görünüyor üstelik oyuncularda sağlammış.Bu arada bence ne zaman rahat hissederseniz kendinizi o zaman yazın Lost'u

Adsız dedi ki...

Robert oynuyorsa bütün kızlar izlicektir:=)...Evet çocuk güzel resim veriyor yakışıklı ama bir röportajını dinlemiştim...Aman Tanrım!...Konuşmaya başlayınca büyüsü bozulanlardan...

sviolin dedi ki...

filmin sonu sadece dikkatimi cekebildi. onun disinda pek bunaltici.

tayfun seven dedi ki...

İzlemeye başlamadan böyle bişey beklemiyodum.Olmamış Emilie De Ravin bu filmde hayal kırıklığı yaratmış.Film duyguyu tam verememiş aşkında içine giremeyince ortaya memnun olmamış seyirciler çıkıyo işte

fishtank dedi ki...

vampir rolü iyice üzerine yapışan Robert Pattinson bu karakteri (tip desem daha doğru olur aslında) nasıl oynamış diye merak edip izledim.bu çocuk gerçekten rol yapamıyor.harry potter'ın dördüncü filmi olan ateş kadehi'nde oynamıştı ha orada gayet iyiydi bence en azından gözüme batmadı ama hem edward olarak hem de tyler olarak pek sinmedi içime

Venus dedi ki...

sonunda bu filmi beğenmeyen insanları buldum!kesinlikle bu sene izlediğim en kötü filmlerdendi hatta belki de filmdi.yazı güzel olmuş:)yorumların akıcı..

Bahar dedi ki...

Ya bu filmi bir ben mi beğenmişim. Ben tavsiye bile etmiştim çevremdekilere. Oyunculuklarını da beğenmiştim. :) Çok mu sığ düşünüyorum ben acaba filmler, kitaplar ve oyuncular hakkında? :)