2 Nisan 2010 Cuma

29. Uluslararası İstanbul Film Festivali



Festival yarın başlıyor. Önümüzdeki iki hafta, haftalık Lost bölüm incelemeleri dışında sadece festival filmleriyle ilgili yazmayı planlıyorum. Merak ettiğim, deli gibi izlemek istediğim ve şimdiden herkese tavsiye edebileceğim filmler şunlar:
Bir de daha önceden seyrettiğim için önerebileceğim filmler var. Der Siebente Kontinent ya da Reservoir Dogs gibi eski filmleri saymazsak (yani elbette görülmesi gereken filmler bunlar da, 20 yıllık bir filmi festivalde izlemeye gerek var mı?) sadece 3 film kalıyor daha önce seyretmiş olduğum: In the Loop, Män Som Hatar Kvinnor (The Girl with Dragon Tattoo) ve Whip It. İlk iki filmin ikisi de ayrı güzel, bilet bulabiliyorsanız mutlaka gidip görün derim. Ama sakın sakın Whip It'i sinemada izlemek gibi bir hata yapmayın! Ben malum yollardan (!) edinip izlemiş, gayet eğlenceli bulmuştum, ama başına oturmadan önce son derece hafif bir 'feel-good movie' izleyeceğimi biliyordum. Para verme, yollarda sürünme gibi şeyler denkleme girerse, Whip It çekilmez olabilir. Üstelik bir Amerikan filmi, çok rahat bulunabilir.

Son olarak günün sorusu: Emek Sineması olmadan yapılan festivale festival denir mi?

Hamiş: Üstte gördüğünüz nefis banner tabii ki Umut'un eseri :)

21 yorumcuk:

esral dedi ki...

İşte bu!! Çavlan'dan özene bözene hazırlanmış bir fest listesi yaşasın sonunda online oldu bu hizmetin !!!!

Bu "header" için ayrı bir yorum ve "like" kutucuğu açılmalı bence manyak olmuş uleeen tebrikler:)

csyasoo dedi ki...

Süper olmuş header :D

Festival boyu takipteyiz :)

Joey Potter dedi ki...

Sen İstanbulda mısın? Ben seni başka bir şehirde sanıyordum. Neyse ben de gideceğim festivale gündüz seansına ama Kore filmlerine :D Bilmiyorum bilet bulabilir miyim. Karşılaşırız belki :D

filmcankisi dedi ki...

önerdiğin filmlere bayıldım, ben izmir'de olduğum için festival'e gidemiyorum ama rahat duramadığım için iksv'nın sayfasından bütün filmleri araştırıp kendime bir indirelecekler listesi hazırladım, senin önerdiklerinin yarısı listemde: a single man, cell 211, korkoro, madeo, mr nobody, svetat e golyam...! bunları izliycem, bir de ek olarak daha mainstream julie and julia ve life during wartime. ayrıca in the loop'u da seçmiştim demek gerçekten iyi film .ejderha dövmeli kız'ı da daha önce izledim o da çok iyiydi. banner tabi ki süper ötesi olmuş :)

Çavlan dedi ki...

csyasoo'yla esra, sağolunuz var olunuz :)

joey, yok doğru hatırlıyorsun, ankara'da yaşıyorum aslında :) madeo dışında doğru dürüst kore filmi var mı ki bu sene?

filmcankisi, uyuşuyor film zevklerimiz demek ki :) umarım iyi çıkarlar.

fatosh dedi ki...

Header nefis! tebrikler

Sinem Ergun dedi ki...

iki hafta yaşadık desene, okuyacak harika bir dizi yazımız olacak, eleştirilerini okumak gerçekten çok zevkli, ben "Gözleri tamamen açık" a gitmeyi düşünüyorum, onun adı listende yok üzüldüm şimdi, niye yok niye yok

Çavlan dedi ki...

çok sağol :) ne bileyim hiç dikkatimi çekmemiş o film, bir sürü de ödül almış bak.. zaten listelediklerimin de tümünü izleyemeyeceğim :(

Bay Kavun dedi ki...

İki hafta boyunca film festivalinden filmlerle dolu olacak yani Kediler ve Kitaplar, ne güzel, çok takdir ediyorum ikinizi -hem çizimlerinizi hem yazılarınızı. İyi festivaller o zaman.

Joey Potter dedi ki...

O zaman arkadaşım İstanbul film festivalinde işin ne? :D Ne bana bakayım :))

kerevizli kedi dedi ki...

oha banner'a bak, diğerinde benzetemiyordum ama burda harbiden benzemişsin, Umut'un surat ifadesi ne öyle, "böyle film mi olur azizim" tadında :)))
arkadaki kedilere de bayıldım.

Çavlan dedi ki...

ırmak'la joey: hohoh yok yahu ankara'dayız, biz kendi festivalimizi yapıyoruz burda, gelmemiz mümkünsüz o kadar işin arasında :) header'da sinema salonu gibi görünen yer bizim ev aslında, arkadaki yaratıkları ise yoruma açık bırakmış umut :)

emek'te alternatif festival düzenlendiğini duydum ama ciddiye alayım mı bilemedim, yıkılacak mı gerçekten şimdi? air doll da içimin gittiği ama bulamadığım filmlerden...

ipek, ya evet bunda pek benzemişim ama diğeri daha güzeldi sanki :) umut da ukala tasarımcı pozunda :p

closet monkey dedi ki...

ehueheh kendi festivalinizi yapma mantığınıza bayıldım yanlız zor olmadı mı o kadar filmi bulmak :D takipteyiz efendim.

Joey Potter dedi ki...

Çavlan o zaman hava atıp kıskandırabilirim gidersem :)) İstanbula yolun düşerse haber et muhakkak. ;)Korkma tehlikeli değilim-değiliz ha ha ha :)

so far so good so what dedi ki...

Fish Tank ve Svetat E Golyam benim de heyecanla bekledigim filmlerden!

A Single Man'de ilgimi cekiyor ama cok abarttilar kac aydir methini duya duya bir hal olduk ama filmi bulmak imkansiz, biraz overrated olmus olabilir diye dusunuyorum.

Cellda 211'in konusu cok enteresanmis hakkaten, o da dusunulebilir.

Madeo'nun konusu ilginc aslinda, Air Doll da konu olarak Lars and the Real Girl'u animsatti ilk anda bana, sonra alakalari olmadigini farkettim tabi :) Sonra da Dolls'u animsatti, o da japon filmi, bebekler vesaire :p Ama niyeyse asya filmlerini izleyemiyorum ben,kore, çin, japonya simdiye dek cok cabaladim ama sonunu getiremiyorum filmin, icime afaganlar basiyor niyeyse :p

Sitenin yeni banner'ı cok carpici gercekten de, cok hos.

Imge dedi ki...

Ben de şimdi festival yazısı yazıyorum, ama biraz geç kaldım sanırım..:) Yazı ve liste süper olmuş ama banner' ayrıca bayıldığımı söylemeliyim! Her bloga bir Umut lazım diyebiliriz bence..:)

Çavlan dedi ki...

ahahah bence de hatta her eve bir tane lazım :D

Callieach Bheur dedi ki...

Sevgili Çavlan ve Umut,
film festivali resmi hoş olmuş,
ama tiyatrolarda da prömiyer zamanı:)
8 Nisan 18.00 da ve 9 Nisan 19.00 da İTÜ Maslak Kampüsü KSB Oditoryumunda İTÜ Sahnesi'nin yeni oyunu Geçmiş Zamanın Rivayeti'nin ilk gösterimleri var(Perşembe-Cuma). Orada olmanız pek mutluluk verici olacaktır şüphesiz:) lütfeen geliiiin, ilginç bir oyun olacak gibi. Artık İTÜ Maslak Kampüsüne Taksimden 25 dakikada metro ile ulaşabiliyorsunuz:):) gelin gelin hadiii=)

Unknown dedi ki...

Header'ı ben de çok beğendim süper olmuş. Festivale hiç bilet alamadım ama tavsiye ettiğin filmleri malum ortamlarda aramaya başladım :)

 Zwangen dedi ki...

Air Doll güzeldi gerçekten.Onun dışında geçen sene festivalde gösterilen "Bu filmde ben de varım" -(A Film with Me in It) filminin yönetmeni'nden "getirin kellesini"
(Perrier's Bouny) eğlendirici ve duygusal idi.
"Kafa 1500" - (Contact High), mushroom etkili,yine çok güldüren filmlerdendi.
"Çöpcinsel" - (Trash Humpers), yönetmen kişisinin amerikan altkültürünü anlatmak amacıyla yola çıkması ; bizim ise sinemanın kendileri için yanlış bir mecra olduğunu öğrenmemizle son bulmuştur.
"Öfke" - (Rage) biraz şaşırttı açıkçası.Filmin tek bir mekanda geçiyor olması, ayrıca uzun diyaloglar ön koltuktaki amcanın uyumasına sebebiyet verse de jude law hatun rolünde iyiydi :)
Troçki ile festivalin açılışını yapmış olmak benim için sevindirici oldu.Zira geçen seneden Control Alt Delete filminde de acaip gülmüştüm.Troçki de fena halde eğlenceli.
Festival Yazıları için teşekkürler.Banner da şahane :)

muhammet çakır dedi ki...

Denizbank 10 bin lira ödüllü kısafilm yarışması düzenliyor genç arkadaşlar için kaçırılmayacak fırsat