Blog açma fikri kafamızda oluşup, yazmaya başladığımızda Çavlan'a "blogun giriş yazısı da olması lazım ama" demiştim, şimdi ise ne yazacağıma dair pek bir fikrim yok çünkü çoğu zaman olduğu gibi sadece fikir olsun diye sallamıştım.
Blogun neyle ilgili olduğu sol tarafta dizili olan kategorilerden anlaşılıyor zaten; sevdiğimiz yaratımlar hakkında aramızda konuştuğumuz bir sürü şeyi yazıya döksek nasıl olur dedik, böylece burası doğdu.
Blogun neyle ilgili olduğu sol tarafta dizili olan kategorilerden anlaşılıyor zaten; sevdiğimiz yaratımlar hakkında aramızda konuştuğumuz bir sürü şeyi yazıya döksek nasıl olur dedik, böylece burası doğdu.
Ben yine fikirleri ortaya atıp unutmaya meylediyordum ki, bir baktım Çavlan 5-10 yazı yazmış bile. Gaza gelerek yazmaya başladım fakat nedense yazı sayısı artmıyordu çünkü sürekli aynı yazıyı uzatıyor, yeni bir başlık açamıyordum. Nihayet yazıyı Word'den bloga kopyalamaya sıra geldi, fakat kopyalayınca her şey dağılıverdi, çünkü HTML hayatı kolaylaştırmak için icat edilmiş bir şey değildi (Word de değildi esasında ama en azından Word'ü açan 15 ayrı program ve hepsi için ayrı ayrı yazmanız gereken javascript fix'leri yok). Düzeltmeler yapıldı, kayıt yayınlandı, fakat ekranda her şey saçma sapan belirdi. Onları düzeltene kadar da bir boy uğraşıldı. En sonunda iş resimleri eklemeye geldi. Sonuç olarak onları da adamakıllı ekleyemedim. HTML kodları açıp editlemek zorunda kaldım ki o noktada neden zamanında HTML'den bucak bucak kaçtığımı hatırladım. Sonra bir ara bir şeyler yolunda gitti ve yayınlayınca yazı düzgün gözüktü. Mutlu oldum, kendimi tebrik ettim.
Bu önemli detayları giriş yazısında paylaşmak istedim. Çünkü yazacak daha önemli şey yoktu. Var mıydı ha var mıydı? Yoktu. Ayrıca laptop'ta yazmak da ayrı zor. İkide bir shift'le büyük harf çıkarmaya çalışırken caps lock'a basmak mı dersin, ele oturmayan minnacık klavye mi dersin..
Bu arada nasıl oluyor da bu çocuk önceden yazı yazdı da giriş yazısı ondan önce çıkıyor diye merak ediyorsanız, biz bu post'ların tarihini belirleyebiliyoruz. Hohaha. Oyun ettik. Bu ilk yazılmış yazı değil tabii ki. Hatta biz blogu sonradan, yazılar birikip de site bir şeye benzemeye başlayınca açtık.
İşte böyle önemli şeylerden bahsetcez burda sevgili okuyucu. Ama bunun kitap olanından, film olanından, oyun olanından. İşine gelirse.
Bu önemli detayları giriş yazısında paylaşmak istedim. Çünkü yazacak daha önemli şey yoktu. Var mıydı ha var mıydı? Yoktu. Ayrıca laptop'ta yazmak da ayrı zor. İkide bir shift'le büyük harf çıkarmaya çalışırken caps lock'a basmak mı dersin, ele oturmayan minnacık klavye mi dersin..
Bu arada nasıl oluyor da bu çocuk önceden yazı yazdı da giriş yazısı ondan önce çıkıyor diye merak ediyorsanız, biz bu post'ların tarihini belirleyebiliyoruz. Hohaha. Oyun ettik. Bu ilk yazılmış yazı değil tabii ki. Hatta biz blogu sonradan, yazılar birikip de site bir şeye benzemeye başlayınca açtık.
İşte böyle önemli şeylerden bahsetcez burda sevgili okuyucu. Ama bunun kitap olanından, film olanından, oyun olanından. İşine gelirse.
4 yorumcuk:
Hadi bakalım gençler, :) takipteyiz..
Blog'unuzu baştan aşağı gezdim, hemen her yazıyı okudum, yazılarınızı ilgi alanlarıma çok uygun, blogu da hem görsellik hem içerik olarak çok başarılı buldum. Giriş yazınızı "İşinize gelirse" diye bitirmişsiniz, benim işime geliyor, takibe aldım. Umarım böyle devam edersiniz.
Takipteyiz efenim, hayırlı olsun :)
ne güzel açılış yazısıymış. iyi ki de fikri ortaya atıp geri çekilmene karşı koyacak biri varmış yanında bak. hiç sevmediğim bir şeydir çünkü. blog açıyoruz sen de yazsana denilir, yazılar yazılır, heves tavandır. bir hafta geçer, yazı bitti mi? ne zaman açıyoruz? derken ortada bırakılır öyle yazılar da, insanlar da. neyse, dertliyim ben bu konuda, içimi döktüm o yüzden. başarılı bi blog, finallerden sonraki tatili daha çekilebilir kılacak tavsiyelerinizi takipte olacam, ona göre.
Yorum Gönder